Aydın‘ın Koçarlı ilçesinin kırsal Bağcılar Mahallesi’nde yaşayanlar, yılda 50 ton pekmez üretimi yaparak 1 milyon liraya yakın gelir elde ediyor. Son yıllarda yaşanan sıkıntılardan dolayı üzüm bağlarının söküldüğünü, incire yönelindiğini, üzüm üretimin bu nedenle yarı yarıya düştüğünü söyleyen Muhtar Ramazan Küçükoğlu, markalaşmak için yetkililerden destek istedi.
İlçe merkezine 15 kilometre mesafedeki Bağcılar Mahallesi’nde yaşayan vatandaşların neredeyse tamamı, ürettikleri üzümlerden yaptıkları doğal pekmezi pazarlarda satarak geçimini sağlıyor.
DHA‘da yer alan habere göre; razaki cinsi üzümden elde edilen pekmezin kilosunu 15 ila 20 TL’den pazarda satan üreticiler, zahmetli bir üretimle evlerinin geçimini sağlıyor. Her evin bahçesinde yakılan ateşlerin üzerinde kurulan kazanlarda kaynayan pekmezler, kış aylarında sofraların vazgeçilmezi oluyor. Son yıllarda sıkıntılı günler geçiren üreticiler, markalaşmak için yetkililerden yardım istedi.
MUHTAR SIKINTILARI ANLATTI
Sıkıntıları anlatan Mahalle Muhtarı RamazanKüçükoğlu, “Geçtiğimiz yıllarda köyümüzde 100 tonun üzerinde pekmez üretimi yapılırken, son 2 yılda 40-50 tona düştü. Pazarlarda kilosu 15 ila 20 arasında satılıyor. Köyde yaklaşık 200 hane, pekmez işiyle uğraşıyor. Yılda ekonomik anlamda köyümüze, 1 milyon liraya yakın ekonomik kazanç sağlıyoruz. Eğer yetkililer destek verirse, markalaşmak istiyoruz. Tek kurtuluşumuz markalaşmak. Pekmezimiz markalaşmazsa, birkaç yıl sonra burada üzüm de pekmez de sona erecek. 250 haneden oluşan Bağcılar Mahallesi’nde 600 nüfus var. Bu köy kurulduğundan beri herkes, pekmez işiyle uğraşır. Köyümüzün en büyük gelir kaynağıdır. Son yıllarda üzüm bağları yaşlandı ve verimler çok düştü. Birçok üretici, üzüm işini bırakarak incire yönelmeye başladı. Bunun en büyük nedeni ise maliyetin yüksek olması ve verimin düşmesidir. Ayrıca üzümümüz ve pekmezimiz organiktir” dedi.
‘ZOR ŞARTLARDA YAPIYORUZ’
Yıllardan beri pekmez yaparak ailesinin geçimini sağladığını belirten üretici Enver Orman, “Geçimimizi üzüm, pekmez ve incirle sağlamaktayız. Pekmez de son yıllarda yaşanan sıkıntılardan dolayı birkaç yıla kadar bitecek. Geçmiş yıllara oranla çok az ürün elde edebildik. Pekmezi yenebilecek duruma getirene kadar, 7-8 işlemden geçiriyoruz. Üzüm toplaması, getirmesi, ezmesi, kaynatması gibi çok zor işlemlerden geçiyor. Saatlerce ateşin başında kaynayan kazanlarla birlikte emek sarf ediyoruz. Zor şartlarda çalışıyoruz” dedi.
Yaptıkları pekmezin şifalı olduğunu belirten başka bir üretici Bedriye Orman ise, “İki günden beri pekmez yapmak için çalışıyoruz. Kazanlara koyduğumuz zamanda 4-5 saatte ancak pekmez haline dönüşüyor. Doktorun yazdığı ilaçtan daha şifalı bir üründür pekmez. Kışın birçok hastalığa şurup ve ilaç gibi geliyor. Ama çok zahmeti var. Dağlardan toplanan odunlarla yapıyoruz. Emek vererek doğal ve organik pekmez yapıyoruz. Yaptığımız işin zahmeti çok ama parası az. Yaşanan afetten dolayı bu yıl verim az emeğimizi karşılamıyor” dedi.
MAYASI TOPRAKTAN
Yapılan üzüm pekmezinin lezzetini özel getirtilen topraktan alındığını belirten üretici Vedat Bıçakcı, “Pekmezin içine özel çıkarılan toprak katıyoruz. 100 kilo pekmeze, 1 kilo kil toprak katıyoruz. Başka herhangi bir karışım yapmıyoruz. Bu toprak bir nevi pekmezin aroması ve mayası olarak kullanılmaktadır. Organik pekmezi herkesin tatmasını tavsiye ederiz. Biz aile olarak yılda 2 ton pekmez yapıyoruz” dedi.
Milliyet
Son yorumlar