Bu yıl için 8 faiz toplantısı planlayan Merkez Bankası, bir kez de olağanüstü toplantı yapmak durumunda kaldı. Ekonomistler, yılı yüzde 24 politika faizi ile tamamlayan TCMB’nin 2019’da ne zaman harekete geçeceğini değerlendirdi…
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yılın son toplantısında piyasa beklentilerine paralel faiz adımı atmadı ve yılı yüzde 24 politika faizi ile tamamladı.
2018 yılında 1’i olağanüstü toplam 9 faiz toplantısı yapan TCMB, bu toplantıların 4’ünde faizleri sabit bırakırken, 4’ünde artışa gitti.
Haziran ayına kadar GLP’yi kullanan Merkez Bankası, bu aydan sonra sadeleşmeye giderek politika faizi olarak 1 hafta vadeli repoyu kullanmaya başladı.
Bu arada banka, 24 Haziran seçimleri sonrasındaki ilk toplantıda faize dokunmadı.
TCMB’nin 2018’deki aksiyonları şöyle:
18 Ocak 2018
Faizler sabit kaldı. Bir hafta vadeli repo yüzde 8, GLP yüzde 12,75 seviyesinde.
(Dolar/TL 3.8036)
7 Mart 2018
Faizler sabit kaldı. GLP yüzde 12,75 seviyesinde.
(Dolar/TL 3.8039)
25 Nisan 2018
Politika faizi sabit kaldı. GLP yüzde 12.75’ten yüzde 13.50’ye çıktı.
(Dolar/TL 4.0832)
23 Mayıs 2018
Merkez Bankası olağanüstü toplandı. GLP yüzde 13.5’ten 300 baz puan artışla yüzde 16.5’e yükseltildi.
(Dolar/TL 4.8551)
7 Haziran 2018
TCMB, 28 Mayıs’ta, 1 Haziran’dan itibaren bir hafta vadeli repo faizinin yüzde 16.5 ile politika faizi olarak uygulanacağını duyurmuştu. Bir hafta vadeli repo faizi yüzde 16,5’ten yüzde 17,75’e artırıldı.
(Dolar/TL 4.5571)
24 Temmuz 2018
Merkez Bankası seçim sonrası ilk toplantısını yaptı. Politika faizi yüzde 17,75 düzeyinde sabit kaldı.
(Dolar/TL 4.7861)
13 Eylül 2018
Politika faizi piyasa beklentisi üzerinde 625 baz puan artışla yüzde 24’e yükseldi.
(Dolar/TL 6.3681)
25 Ekim 2018
Faizler yüzde 24 seviyesinde sabit kaldı.
(Dolar/TL 5.6899)
13 Aralık 2018
TCMB yılın son Para Politikası toplantısında piyasa beklentisine paralel faiz adımı atmadı.
(Saat 15:25 itibariyle dolar/TL 5.36 seviyelerinde)
FAİZ İNDİRİMİ NE ZAMAN BAŞLAYACAK?
Yılın son faiz toplantısı sonrası değerlendirmede bulunan Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, “Hatırlanacağı üzere 13 Eylül toplantısında politika faizinde 625 baz puanlık artışla sıkılaşmada güçlü bir adım atılmış, finansal istikrarın tekrar belirmesinin de desteğiyle, ekim toplantısında politika faizi korunmuştu. Böylece, sadeleşmenin de gerçekleştirildiği bu yılın tamamında politika faiz oranında 1600 baz puanlık ciddi artışla güçlü bir sıkılaşma sürecinin yürütüldüğünü söyleyebiliriz” dedi.
“Bu zorlu dönemde enflasyonun iyileşme yönünde hareket ettiği gözlenene kadar da para politikasındaki temkinli duruşun devam edeceğini düşünüyoruz” diyen Tokalı, şöyle devam etti:
“Diğer taraftan, içeride geçmiş finansal sıkılaşmanın iç talep ve fiyat istikrarı üzerinde gecikmeli etkilerine ek olarak, küresel sıkılaşmada artan resesyon endişelerinin de etkisiyle yavaşlama beklentilerinin güçlenmesinin, enflasyon görünümünden kalıcı iyileşme sinyalleri alınması durumunda, parasal sıkılaşma duruşunu ılımlı oranda yumuşatacak faiz indirimi adımlarını destekleyeceğini düşünmeye devam ediyoruz. Gelecek hafta yapılacak Fed toplantısında açıklanacak 2019 faiz projeksiyonlarında daha ılımlı bir görünüme geçiş bu beklentimizi destekleyici olacaktır. Mevcut durumda yüzde 24 seviyesinde bulunan politika faiz oranımızın 2019 sonunda yüzde 21,5 seviyesine çekilebileceğine yönelik tahminimizi koruyoruz”
“TCMB daha güvercin”
QNB Finans Yatırım’dan Baş Ekonomist Burak Kanlı da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin, gelecek yılın mart ya da nisan aylarında gündeme geleceğini düşündüğünü söyledi.
Kanlı, “Karar metninde gerektiğinde ek sıkılaşmaya gidileceğine atıfta bulunulmaya devam edilmiş ancak diğer taraftan enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar sıkı duruşun kararlılıkla sürdürüleceğine değinilmemiş bu sefer. Bunu bir sonraki hamlesi faiz indirimleri olması olası TCMB tarafından yapılmış güvercin değişiklik olarak yorumluyorum” dedi.
“TL baskı altında kalabilir”
Yatırım Finansman’dan Ekonomist Hilmi Yavaş, bugünkü karar metnine bakarak, erken, yani 2019 yılı ilk çeyrekte faiz indirimi bekleyenlere karşı argüman sunmanın zorlaştığını söyledi. Yavaş, “13 Aralık ve 25 Ekim PPK kararları enflasyon görünüm yorumlarını karşılaştırdığında, TCMB’nin enflasyon konusunda daha az endişeli izlenimi oluşma riski söz konusu” diye konuştu ve kararın önümüzdeki günlerde TL’yi desteklemeden öte daha çok baskıya neden olabileceğini anlattı.
Ocak toplantısı da pas geçilebilir
İntegral Yatırım Menkul analizinde ise şu görüşlere yer verildi: “Karar metnine bakıldığında, ekim ayındaki toplantısına göre bu ayki toplantısında enflasyona yönelik daha sert söylemlerin yerini yumuşak tonlama almış durumda. Ancak yine de enflasyonda yukarı yönlü risklerin devam ettiğini de vurguladığı dikkat çekiyor. Aynı zamanda, bir önceki metinde kur geçişkenliği ile ilgili ifadelerin metinden çıkarılmış olması kur geçişkenliğinin enflasyon üzerindeki etkisinin azaldığına yönelik bir mesaj veriyor. TCMB’nin bu ayki karar metnini sadeleştirdiğini söyleyebilirim. Kısacası, mevcut metnin faiz artırım tonlamasından çıktığını ve faiz indirimlerini izleme sürecine giren bir tonlama olduğunu söylemek mümkün. TCMB, bu konjonktürde ocak ayındaki toplantısını da pas geçebilir. 2019 yılında da bir süre daha enflasyondaki görünümü izlemek isteyecektir ve enflasyonda kalıcı bir iyileşme görene kadar da sıkı duruşunu korumasını düşünüyoruz”
DÜNYA
Son yorumlar