ABD’de son dönemde Covid-19 vakalarındaki artış 20’yi aşkın eyalette normalleşme sürecini kesintiye uğratırken, ülke ekonomisinin toparlanmasını da riske atıyor.

Anadolu Ajansı

Covid-19 vakalarındaki artış ABD'de ekonomik toparlanmayı tehdit ediyor

ABD’de son dönemde rekor sayıya ulaşan yeni tip corona virüs (Covid-19) vakalarındaki artış, ülkenin 20’yi aşkın eyaletinde normalleşmeyi kesintiye uğratırken, kısıtlamaların yeniden uygulanma riski ülke ekonomisinin toparlanma sürecini de tehdit ediyor.

Covid-19 salgınının merkezi ve en çok can kaybının yaşandığı ülke olmaya devam eden ABD’de, vaka sayılarındaki artış her geçen gün yeni bir rekora imza atıyor. Geçtiğimiz günlerde 24 saatte 78 binin üzerinde yeni vaka tespit edilen ülkede, toplam vaka sayısının ise 3,7 milyona ulaştığı kaydediliyor.

Salgında vaka sayılarında görülen artış, ABD’nin eyaletlerindeki normalleşme sürecini de kesintiye uğratıyor. Arizona, California, Colorado, Michigan, Nevada, Delaware, Indiana, North Carolina’nın da aralarında bulunduğu 20 aşkın eyalette, Covid-19 vakalarındaki artışı kontrol altına almak amacıyla normalleşme adımlarının yavaşlatıldığı biliniyor.

TÜKETİCİ GÜVENİNDE BEKLENMEYEN AZALIŞ

Son olarak ABD’de basına sızan bir belge, Beyaz Saray Covid-19 ile Mücadele Görev Gücü’nün 18 eyalete yeni vaka artışlarında “kırmızı bölge” oldukları ve normalleşme sürecini bırakarak barlar ve spor salonları gibi işletmeleri kapatma, 10’dan fazla kişinin bir araya gelmesini yasaklamaları gibi uyarılar yaptığını ortaya koydu.

Uluslararası Para Fonunun (IMF) cuma günü ABD ekonomisine ilişkin yaptığı değerlendirmede ise Covid-19 vakalarındaki artış ve karantina önlemlerinin yeniden uygulanma olasılığının ülke ekonomisine yönelik başlıca risklerden olduğu belirtildi. IMF’nin açıklamasında, dikkatli bir halk sağlığı yaklaşımının bu riski azaltacak olsa da bazı eyaletlerdeki vaka sayısındaki artışın normalleşme kararlarının yavaşlamasına ya da kısmen tersine dönmesine neden olduğu bildirildi.

Covid-19 vakalarının artışın ardından, ABD’de Michigan Üniversitesi’nin Amerikalı tüketicilerin eğilimleri doğrultusunda hazırladığı ve cuma günü açıklanan temmuz ayına ilişkin tüketici güven endeksi öncü verilerineki beklenmeyen azalış da dikkat çekti.

Salgınının etkisiyle mart ve nisanda düşüş gösteren, normalleşmenin başlamasıyla ise mayıs ve haziran aylarında toparlanma sinyali veren tüketici güven endeksi, temmuzda 4,9 puan azalarak 73,2 seviyesine geriledi.

Analistler, tüketici güvenindeki azalmada Covid-19 vakalarındaki artışın etkili olduğunu belirterek, salgının yayılması nedeniyle tüketici güvenindeki düşüşün gelecek aylarda devam etmesinin olası olduğunu bildirdi.

“COVİD-19 VAKALARINDAKİ ARTIŞ EKONOMİ İÇİN AŞAĞI YÖNLÜ RİSK OLUŞTURUYOR”

Moody’s Başkan Yardımcısı ve Kıdemli Kredi Görevlisi Madhavi Bokil,  yaptığı açıklamada, ABD’nin bazı eyaletlerinde Covid-19 vakalarındaki artışın ülke ekonomisi için aşağı yönlü risk oluşturduğunu söyledi.

Son verilerin ekonomik faaliyetin şimdiye kadar beklentiler doğrultusunda canlandığına işaret ettiğini belirten Bokil, “Bu yılın ikinci yarısı ve 2021’deki toparlanma pandemiyle yakından bağlantılı olacaktır. Salgının yeniden artması yeniden karantina önlemleriyle sonuçlanırsa toparlanmaya zarar verir.” değerlendirmesinde bulundu.

Bokil, işletmelerin kalıcı olarak kapatılmasının uzun vadeli iş kayıplarına neden olacağına dikkati çekerek,”ABD’de yavaş bir toparlanma bekliyoruz. ABD ekonomisi için 2020’se yüzde 5,7’lik daralma ve 2021’de yüzde 4,5’lik büyüme öngörüyoruz. Bu tahminler ekonominin yeniden normale dönmesinin kademeli bir süreç olduğunu varsayıyor. Ekonomi yavaşça toparlansa bile corona virüs şokundan kaynaklanan üretim kaybı asla tam olarak telafi edilmeyecektir.” ifadelerini kullandı.

ABD ekonomisinin 2022’de Covid-19 krizi öncesi seviyelere dönmesini beklediklerini dile getiren Bokil, ekonomik görünümün aşağı yönlü risklerle oldukça belirsiz olduğunu belirtti.

Bokil, ekonomik toparlanmanın ABD’nin halk sağlığını korurken ekonomiyi normale döndürme becerisiyle yakından bağlantılı olacağını vurgulayarak, geniş kapsamlı test uygulamaları, temas takibi ve karantina gibi önlemlerin sadece kısıtlamaların yeniden uygulanması için değil aynı zamanda virüsün bulaşma endişesini azaltarak güvenin yeniden kazanılması için de önemli olacağının altını çizdi.