Norveçli bilim insanların tarafından yapılan yeni bir araştırmada, sera gazı emisyonlarını önlenmenin dünyayı iklim değişikliği nedeniyle sürüklendiği felaketten koruyamayacağı belirtildi. 2015 yılında 200 ülke tarafından imzalanan Paris İklim Anlaşması, dünyadaki sera gazlarının azaltılarak yüzyılın sonuna kadar dünyadaki küresel sıcaklık artışının 1,5 derece altında tutulmasını hedefliyor. Ancak, yeni çalışmaya göre insanlık yarından itibaren sera gazı emisyonlarını durdursa bile bu dünyayı yüzyıllar boyunca ısınmaktan ve okyanusların yükselmesinden koruyamayacak. Araştırmacılar, hali hazırda devam eden ve çözünmesi yüzyıllar süren karbon kirliliği nedeniyle doğanın bozulmaya devam edeceğini belirterek, küresel ısınmayla mücadele için eşiğin çoktan geçildiğini açıkladı.
ntv.com.tr
Scientific Reports’ta yayımlanan çalışmaya göre küresel iklim değişikliğinin etkileri hali hazırda yükselen bir ivmeyle devam ediyor.
İNSANLIK HAREKETE GEÇMEK İÇİN ÇOK GEÇ KALDI
Çözülen donmuş toprakların, eriyen kutup buzullarının, Amazonlar’da ve Avustralya’da devam eden orman yangınlarının ve Sibirya’da yaşanan rekor sıcaklıklarının bunun kanıtı olduğunu belirten araştırmacılar, harekete geçilmesi için gereken eşiğin çoktan geçildiğini ifade etti.
KARBON YÜZYILLAR BOYUNCA DOĞADA ÇÖZÜNMÜYOR
Bununla brilikte dünyadaki karbondioksit emisyonunun rekor miktarda olduğunu belirten araştırmacılar, karbonun doğada çözünememesi nedeniyle dünya’nın yüzyıllar boyunca kendine gelemeyeceğini aktardı.
BUZUL ERİMESİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN EN BÜYÜK İTİCİ GÜÇLERİNDEN
Bilim insanları, ayrıca 20. yüzyılın sonlarından bu yana, Güneş ışınlarının yaklaşık yüzde 80’ini uzaya geri döndüren milyonlarca kilometrekarelik kar ve buzun yerini açık denizin aldığını ve bu durumun küresel iklim değişikliğinin en büYük nedenlerinden biri olduğunu ifade etti.
SERA GAZI EMİSYONLARINI DURDURMAK YETERSİZ
Norveç İşletme Okul iklim stratejisi onursal profesörü olan baş yazar Jorgen Randers “Modellerimize göre, buzulların şu anki durumu incelendiğinde insanlığın geri dönüşü olmayan noktanın ötesinde olduğunu görüyoruz. Bu erime sürecini durdurmak istiyorsak, ek olarak bir şeyler yapmalıyız. Örneğin, atmosferdeki karbondioksiti emip yeraltında depolamalı ve Dünya’nın yüzeyini daha parlak hale getirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
İKİ SENARYO OLUŞTURULDU
Çalışma kapsamında Randers ve meslektaşı Ulrich Goluke, 2 bin 500 yılına kadar dünyada meydana gelecek olan iklim değişikliklerinin sonuçlarını iki senaryoda modelledi. Bunlardan birincisinde emisyonların anında kesilmesinin sonuçları ve ikincisinde ise BM’nin hedeflediği gibi sera gazlarının 2100 yılına kadar kademeli olarak sıfıra indirilmesinin yaratıcağı sonuçlar değerlendirdi.
Günümüzde, dünyanın yüzeyi, sıcaklıkların yükselmeye başladığı Sanayi Devrimi’nde olduğundan ortalama olarak 1,2 santigrat derece daha sıcak halde bulunuyor.
SERA GAZI EMİSYONU YARINDAN İTABAREN DURURULSA BİLE, PARİS İKLİM ANLAŞMASI’NIN HEDEFİNE ULAŞMASI MÜMKÜN DEĞİL
Bilim insanları sera gazı emisyonlarının bir düğmeye basılarak durduğu hayali bir dünyada ise gezegenen önümüzdeki 50 yıl içinde endüstri öncesi seviyelerden yaklaşık 2,3 derece daha fazla ısınacağını hesapladı. Bu durum, Paris Anlaşması’nda belirlenen hedefin yaklaşık bir derece üzerine çıkılacağı anlamına geliyor. 2150 yılından sonra ise dünyada ısı artışı kademeli olarak artacak ve takip eden 350 yıl içinde deniz seviyesi en az üç metre yükselecek.
YÜZYILIN SONUNA KADAR İNSANLIK KRİZLERİ VE EKONOMİK KAYIPLAR BELİRGİNLEŞECEK
Paris İklim Anlaşması’nın hedeflerinin uyarlandığı İkinci senaryoya göre ise, dünya yüzyılın sonuna kadar çoktan küresel ısınmanın neden olduğu insanlık krizleriyle ve ekonomik kayıplarla mücadele etmeye başlamış olacak. 2500 yılında ise birinci senaryodakinden çok daha yıkcı sonuçlar görülecek: bunlar arasında su savaşları, biyoçeşitliğinin büyük ölçüde yol olması ve artan salgın hastalıklar var.
Son yorumlar