Dünyanın en işlek havalimanın yöneticisi: Aşı pasaportu olmadan uluslararası uçuşların yeniden başlaması mümkün değil

Yeni tip corona virüs pandemisi, kuşkusuz en sert darbeyi turizm ve seyahat sektörüne vurdu. Bu sektörlerde milyarlarca dolarlık bir kayıp yaşanırken milyonlarca kişi işini kaybetti. Bununla birlikte, küresel olarak aralarında Türkiye’nin de dahil olduğu 176 ülkede şimdiye kadar en az 143 milyon doz aşı uygulandı. Toplu aşılamaların hızlanması uluslararası seyahatlerde aşı pasaportu tartışması gündemini getirdi. Dünyada aşıların adil dağıtılmaması nedeniyle bu duruma karşı çıkanlar olsa da, turizm ve seyahat sektörünün normale dönüşü için birçok kurum konu üzerinde çalışıyor. Dünyanın en işlek havalimanı olan Dubai Uluslararası Havalimanı’nın CEO’su Paul Griffiths, toplu uluslararası uçuşları yeniden başlatmanın tek yolunun Covid-19 pasaportları olduğunu söyledi.

ntv.com.tr 

Dünyanın en yoğun havalimanının yöneticisi toplu uluslararası uçuşları yeniden başlatmanın tek yolunun Covid-19 pasaportları olduğunu söyledi. Dubai Havalimanları CEO’su Paul Griffiths, BBC’ye yaptığı açıklamasa, “Aşı pasaportlarına bir alternatif olduğunu düşünmüyorum.Dijital sistemleri eleştirenler, aşı olamayanlara karşı ayrımcılık yaptıklarını iddia ediyorlar. Bence sorun aşı pasaportu ve onun ayrımcılığı değil. Sorunların yaygınlaştırılması ve uygun bir küresel olarak eşit aşı programına sahip olma ihtiyacı” ifadelerini kullandı.https://e39fb9ae9baa9a5d842cf886f72636de.safeframe.googlesyndication.com/safeframe/1-0-38/html/container.htmlhttps://e39fb9ae9baa9a5d842cf886f72636de.safeframe.googlesyndication.com/safeframe/1-0-38/html/container.html

DSÖ AŞI PASAPORTLARINA KARŞI ÇIKIYOR

Diğer taraftani Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi, “iki katmanlı bir toplum” yaratacakları endişesiyle aşı pasaportlarına karşı çıkanlar arasında yer alıyor. Geçen ay, DSÖ’den Dr. Mike Ryan aşı pasaportlarıyla ilgili etik ve adalet sorunları hakkındaki endişelerini, “Özellikle aşının böylesine adaletsiz bir şekilde dağıtıldığı bir dünyada, bunların dikkate alınması gerekiyor” ifadelerini kullanmıştı.

EKONOMİK KAYIPLAR

Uluslararası havacılık endüstrisi, hükümet kısıtlamalarının yol açtığı zarar ve yolcu güvenindeki çöküşün ardından çaresizce hız kazanmanın yollarını arıyor. Hava Taşımacılığı Eylem Grubu’na göre, hava taşımacılığı salgın öncesinde küresel ekonomiye yıllık 3,5 trilyon dolar katkıda bulunuyordu.

Bununla birlikte, uçuşlar kapalıyken, Dubai Uluslararası Havaalanı’ndan geçen sayılar, endüstrinin geri kalanına benzer şekilde düştü. Yine de 2020, 2014’te Londra Heathrow’u geçerek, Dubai’nin uluslararası yolcular için dünyanın en yoğun havalimanı olarak art arda kaydettiği yedinci yıl oldu.https://e39fb9ae9baa9a5d842cf886f72636de.safeframe.googlesyndication.com/safeframe/1-0-38/html/container.html

YOLCU SAYISI BİR YILDA YÜZDE 70 DÜŞTÜ

Dubai Uluslararası Havalimanı’ndan 2019’da 86,3 milyon kişi seyahat etti,  ancak corona virüs salgını nedeniyle, yolcu sayısı geçen yıl yüzde 70 düşüşle 25,8 milyona düştü.

Griffiths bu sayının tekrar artmasını istediğini belirterek, : “Riskten kaçınmak yerine risk yönetimine girmemiz gerekiyor. Dünyanın bu hareketlilik olmadan çok daha uzun süre, kesinlikle sosyal ve ekonomik olarak hayatta kalabileceğini sanmıyorum, ancak dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin neden bu kadar muhafazakar davrandığını anlayabilirsiniz. Herhangi bir politikacının istediği son şey, kendi bölgelerinde enfeksiyon” dedi.

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin ekonomisi  küresel yavaşlamanın ortasında yüzde  6,1 oranında daraldı. Doğu ve Batı arasındaki yolcularda kritik bir öneme sahip Dubai için ise ekonomik hasarı onarmak için çok önemli.

Griffiths, “Şehir küresel bir merkez olarak inşa edildi ve bu durum  BAE’de muazzam bir ticaret ve turizm merkezinin geliştirilmesine olanak sağladı. Bu yüzden hizmet sektörüne  oldukça bağımlıyız, çünkü GSYİH’nın en az yüzde 35’i seyahat ve turizmin etkinleştirilmesine dayanıyor, bu yüzden burada büyük bir dramatik etkiye sahip” değerlendirmesinde bulundu.

PERSONEL SAYISI 6 BİN AZALDI

Bununla birlikte, Krizin üstesinden gelmek için havalimanı, tüm terminalleri ve yolcu salonlarını kapatarak maliyetleri düşürdü, bu da Dubai hükümetinden bir kurtarma planının olmadığı anlamına geliyor.

Griffiths, “Tüm maliyetlerimizi iş hacmimizin yaklaşık yüzde 20’si ile karşılayabileceğimiz bir konuma gelebildik, şu anda bulunduğumuz yer burası. 8 bin 500 olan personel sayısını 2 bin 500’e düşürdük. Birçok insan için çok acı oldu. Ama şimdi iyileşmek için iyi bir konumdayız” dedi.

Öte yandan, corona virüs salgınlarından kurtulma ve bunlardan kaçınma arzusu, birkaç farklı Covid seyahat geçişinin ortaya çıkmasına neden oldu. Avrupa Birliği, G20 ve Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği planlar üzerinde çalışıyor.https://e39fb9ae9baa9a5d842cf886f72636de.safeframe.googlesyndication.com/safeframe/1-0-38/html/container.html

Griffiths, yolcuları kontrol etmek için birden fazla sistem getirilse bile, havalimanının Londra Heathrow’da görülenler gibi kuyruklardan kaçınabileceğini ifade ederek, “Sistem ne olursa olsun, süreçlerimizi yolcularımızın çok uzun kuyruklarda kalmamasını sağlayacak şekilde uyarlayacağız” dedi.

GÜVENLİK ÖNLEMLERİ

Grift, Dubai Uluslararası Havalimanı’nda hastane sebiyesinde temizlik, fiziki mesafe ve maske takımı önlemlerinin büyük bir tititzlikle uygulandığını ifade ederek, ” Yolcuları çok yakından takip ediyoruz: 6 bin CCTV kamera yolcu akışını izliyor, çünkü açıkçası, her şeyi güvenli ve emniyetli tutmak için tetikte olmalıyız. Uluslararası hava yolculuğu yeniden hareketlenecekse, giriş şartlarının ne olduğuna karar vermek ülkelere ve bunu uygulamak, havayollarına ve havalimanlarına bağlıdır. Bunların hepsi işe yararsa ve herkes bir araya gelirse, aşı pasaportları dünyanın her yerine belge olmadan seyahat etmemizin çok çok basit bir yolu olacaktır” dedi.