Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, ‘Covid-19 başlıca akciğerleri etkileyen bir hastalık olmakla birlikte farklı organlar üzerinde hasar oluşumuna yol açabilir. Hafif Covid-19 semptomlarıyla hastalığı atlatmış kişilerde dahi kalp kasında hasar oluşumuna rastlanmıştır. Kalp kasındaki bu zayıflama, hastanın ileride kalp yetmezliği gibi çeşitli kalp rahatsızlıkları geçirme riskini artırır’ dedi.
Tek bir kişiden başlayarak milyonlarca insanı etkisi altına alan koronavirüs, etki alanını genişletmeye devam ediyor. Koronavirüsün sebep olduğu Covid-19 hastalığına yakalananların sayısı da artıyor.
Covid-19’un uzun vadede vücutta hangi etkilere neden olduğu, hasta ve yakınlarının en çok merak ettiği konulardan bir tanesi. Covid-19’un organlar üzerindeki uzun dönem etkileri hakkında Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun açıklamalarda bulundu.
Covid-19 hastalığına yakalanan kişilerin büyük çoğunluğunda birkaç hafta içinde hastalığın tüm belirtilerin kaybolduğunu belirten Dr. Cengiz Uzun, ‘Ancak hastalığı hafif semptomlarla atlatan kişilerde bile bazı belirtiler uzun süre devam edebilir.
Bu belirtiler: yorgunluk, nefes darlığı, öksürük, eklem ağrısı, göğüs ağrısı, tat veya koku kaybı, cilt döküntüsü saç dökülmesi olarak sayılabilir.
Covid-19’a ek ciddi sağlık problemi yaşayan veya ileri yaş hasta grubunda, bu uzun süreli belirtilerin görülme ihtimali daha yüksektir. Ancak genç hastalarda dahi bu belirtiler, iyileşme görüldükten sonra aylarca devam edebilir’ şeklinde konuştu.
Koronavirüsün akciğer üzerinde en sık görülen etkisinin zatürre (pnömoni) oluşturması olduğunu vurgulayan Dr. Uzun, Zatürre, ‘Akciğerde sıvı birikmesi ve akciğer dokusunda iltihaplanma olmasıdır. Covid-19 zatürresi her iki akciğeri de tutma eğilimindedir ve hastalarda öksürük, nefes darlığı gibi belirtilere neden olur. Covid-19 zatürresi çoğu hastada tamamen iyileşir. Ancak bazı hastalarda zatürre daha da şiddetlenir ve daha ciddi akciğer hastalıkları görülebilir. Hastalarda zatürrenin şiddetlenmesi ile akciğerde daha çok sıvı birikimi olur.
Akciğer dokusu yeterince oksijen alamaz hale gelir. Akut Respiratuar Distres Sendromu (ARDS) olarak bilinen bu tabloda, hastaların solunumu iyice bozulur ve hastalarda nefes darlığı görülür. ARDS’li hastaların, yoğun bakım ünitelerinde ventilatöre bağlanarak oksijen tedavisi alması gerekir. ARDS, hastanın hayatını kaybetmesine neden olabilecek kadar ciddi bir durumdur. ARDS sonrası iyileşen hastalarda, kalıcı akciğer hasarı görülebilir. Enfeksiyon nedeniyle hasar gören akciğer dokusunda fibröz oluşumu görülür. Oluşan fibröz yapı, normal akciğer dokusu gibi esnek değildir. Bu nedenle akciğer fonksiyonlarında bozulmaya neden olur. Bu hastalarda ciddi solunum problemleri görülür.
Covid-19’un akciğerde neden olduğu hasar, çoğu zaman kendiliğinden düzelir. Ancak bazı durumlarda akciğer dokusunun eski haline dönmesi için ek tedavi gerekebileceği gibi bazen de tedaviye rağmen akciğeri eski haline döndürmek mümkün olmaz’ açıklamasında bulundu.
Dr. Uzun, dünyada kalıcı akciğer hasarı nedeniyle akciğer nakli yapılması gereken hastalar olduğunun altını çizerek Covid-19’un organ hasarı üzerindeki etkisine dikkat çekti.
Pıhtılaşmaya dikkat çeken Dr. Uzun, ‘Covid-19 başlıca akciğerleri etkileyen bir hastalık olmakla birlikte farklı organlar üzerinde hasar oluşumuna yol açabilir. Hafif Covid semptomlarıyla hastalığı atlatmış kişilerde dahi kalp kasında hasar oluşumuna rastlanmıştır. Kalp kasındaki bu zayıflama, hastanın ileride kalp yetmezliği gibi çeşitli kalp rahatsızlıkları geçirme riskini artırır.
Covid-19, hastalıktan daha az etkilendiği düşünülen gençlerde bile nöbet, inme, geçici felç gibi durumlara sebep olabilir. Covid-19’un, Parkinson ve Alzheimer hastalığı gibi sinir sistemini tutan hastalıkların oluşma ihtimalini artırabileceği yönünde görüşler mevcuttur.
Covid- 19 hastalığı, kanın daha kolay pıhtılaşır hale gelmesine neden olabilir. Bu durumda, kan içerisinde oluşan pıhtılar; küçük kılcal damarlara giderek tıkanmaya yol açabilir.
Covid-19’un bu etkisi uzun vadede karaciğer, böbrek gibi organlarda hasar meydana getirir. Şiddetli semptomları olan Covid-19 hastalarının uzun süre boyunca yoğun bakım ünitelerinde tedavi edilmesi gerekebilir. Tedavisi tamamlanıp koronavirüsü yenen hastalarda, uzun süre izole kalmaya bağlı psikiyatrik sorunlar görülebilir. Travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete, depresyon bu hastalarda görülebilecek problemlerdir’ diye konuştu.
Dr. Uzun, sözlerini şöyle tamamladı: ‘Covid-19 yeni ortaya çıkan bir hastalık olduğundan uzun dönem etkileri ile ilgili henüz yeterince bilgi bulunmamaktadır.
Ancak bilim insanları, dünyanın dört bir yanından gelen olgular, veri setleri ve çalışmalarla çeşitli öngörülerde bulunmaktadırlar. Tüm bu çalışmalar sonucunda hastalığın en sık görülen uzun dönem etkisinin akciğerler üzerinde olduğunu belirtmektedir. Covid-19 hastalarının özellikle akciğer sağlığı açısından dikkatle tedavi ve takip edilmesi önerilir’.
Son yorumlar