Ekonomi yönetimi, faiz ve enflasyonun çift haneli seviyelerden tek haneye indirilmesi için düğmeye bastı. Ankara’da kamu harcamalarını düzene sokacak ve gelirleri artıracak iki ayaklı yeni paket hazırlığı sürdürülüyor. Paketin en önemli unsurlarından birisini 23 Mart’ta TBMM’de kabul edilen ve 27 Mart’ta Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren reform paketinde yer alan kamu tek hesabı sistemi oluşturacak. ‘Torba yasa’nın 54 ve 55. maddelerinde, yerel yönetimler dahil, İşsizlik Sigortası Fonu hariç kamu idarelerinin mali kaynaklarının Merkez Bankası ve kamu bankalarında toplanması ve harcamaların da yine bu hesaptan yapılması öngörülüyor.
Hazine’nin nakit ihtiyaçlarının daha rasyonel değerlendirilmesini öngören uygulama kapsamında, harcamalar günlük olarak bildirilecek ve buna ilişkin ödenekler günlük olarak hesaba aktarılacak. Böylece yaklaşık 40 milyar liralık kaynak, daha verimli kullanılarak, Hazine’nin nakit ihtiyacı azaltılıp, bunun faiz üzerinde baskı yapması önlenecek.
Teşvikte daha agresif yaklaşım
Bu süreçte yeni yatırımlar aracılığıyla işsizliği azaltma yanı sıra üretimi artırmayı öngören ekonomi yönetimi, teşvik sisteminde de agresif bir modele geçiş yönünde hazırlıklar yapıldığı öğrenildi. Daha önce yapılan yasal düzenlemelerle teşvik belgeli yatırımlara ilişkin faiz desteği verilmesi hükme bağlanmıştı. Yeni düzenlemede ise özellikle teşvik belgelerinde süreci çok hızlandıracak, faiz desteğinin içeriğini daha cazip hale getirecek bazı değişiklikler yer alacağı belirtiliyor.
Yapılandırması bozulana yeni hak
Öte yandan piyasada yaşanan nakit sıkışıklığıyla birlikte vergi ödemelerindeki güçlüğün artmasına bağlı olarak Maliye Bakanlığı’na matrah affını da içeren, vergi ödemelerinde kolaylık sağlanmasına yönelik baskıların da giderek arttığı ifade ediliyor. Bu konuda yapılan son düzenleme ile yeniden yapılandırılan borçlarda, bir takvim yılı içinde ikiden fazla taksiti ödeyemeyenlerin yapılandırmayı bozacağı hükme bağlanmıştı. Kaynaklar, bu kapsamda çok sayıda mükellefin olduğunu belirterek, yapılandırması bozulan mükelleflere yeni bir hak sağlanmasının gündemde olduğunu kaydediyor.
Maliye Bakanlığı’nın vergiye uyumlu mükelleflerden, KDV borcu bulunanlar için de bu borçlara yönelik tecil süresini 6 aydan 60 aya çıkaracak bir çalışmayı sürdürdüğü dile getiriliyor. Bu uygulama ile birlikte bir yandan zor durumdaki mükelleflerin elinin rahatlatılması eş zamanlı olarak da vergi tahsilatının artırılması öngörülüyor.
Gıda Komitesi enflasyonun peşinde
Bu arada gıda kaynaklı enflasyonu düşürmek üzere oluşturulan gıda komitesinin de bu kategoride enflasyonun Mart ayında yüzde 2’yi aşması üzerine, yeni önlemler almaya hazırlandığı ifade ediliyor. Tarım ürünlerinin tarladan sofraya gelene kadarki zincirde oluşan fiyat artışını dizginleyebilmek adına, bunların daha sağlıklı koşullarda depolanmasına imkan verecek çalışmaların hızlandırılmasının gündemde olduğu vurgulanıyor. Gıda Komitesi’ni oluşturan bakanlıkların bürokratlarının bugün Merkez Bankası’nda bir araya gelerek bir ön toplantı yapacağı bildirildi. Burada ulaşılan sonuçlar ise Cuma günü bakan düzeyinde yapılacak Gıda Komitesi toplantısında masaya yatırılacak.
Paketin kapsamı genişletiliyor
Başbakan Binali Yıldırım, şubat ayının sonlarına doğru yaptığı bir konuşmada, faiz ve enflasyonu tek haneye indirecek 67 maddelik bir paketin hazırlandığını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulduktan sonra Mart ayının ikinci yarısında duyurulacağını bildirmişti. Son 1 aylık zaman diliminde ekonomiyi yakından etkileyen çok sayıda gelişmenin yaşanması üzerine, paketin biraz daha kapsamının genişletileceği gerekçesiyle açıklama ertelendi. Geçtiğimiz hafta 3 kez toplanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda ise ekonomiyi canlandıracak, 2017’de yaşanan büyümeyi sürdürülebilir hale getirecek önlemler bir kez daha masaya yatırıldı.
Zamlar, hedef enflasyona göre yapılacak!
Bu konuda bilgi veren kaynaklara göre, kamu başta olmak üzere yerel yönetimlere de yansıyacak şekilde, zamlar, gerçekleşen enflasyona göre değil hedef enflasyona göre yapılacak. Örneğin kamu ve yerel yönetimlerin hizmet alımlarında hedef enflasyon dikkate alınacak. Böylece fiyatlama zincirinde bunun ekonominin pek çok alanına yansıması hedefleniyor. Böylece fiyatlama davranışları üzerinden alınacak önlemlerle MB’nin faiz silahına dokunmadan enflasyonla yapılacak savaşta cephe genişlemiş olacak. Türkiye, 2000’li yılların başında enflasyon hedeflemesine geçtiğinde buna benzer bir yöntem kullanmıştı. Dönemin Merkez Bankası başkanları o günlerde ekonomik aktörlere ‘hedef enflasyona göre fiyat artırın’ çağrısında bulunuyordu. Hatta o dönemde kira artışlarındaki katılaşma nedeniyle evsahiplerine de sık sık bu çağrılar yapılıyordu.
Son yorumlar