Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ey Batı, ey Arap Ligi, ey azıcık da olsa ahlak ve vicdan sahibi tüm ülkeler, hepinize sesleniyorum, bu devran elbet dönecek.Yarın, öbür gün bizimle aynı durumda kalacaksınız. O zaman birileri de sizin karşınıza teröre destek için çıkacak. Bu dünya etme bulma dünyasıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Bu dönemde çok hassas olmamız lazım. Meclis’i etkin şekilde çalıştırmakta kararlıyız. Sizleri bahçeden toplayıp getirmeyelim.
Suriye‘de 9 Ekim saat 16.00’da başlattığımız Barış Pınarı Harekatı başarıyla devam ediyor. Bu noktaya bir anda gelmedik. Ülkemiz her hal ve şart altında müttefiklik hukukunun gereğini yerine getirmiştir. Müttefiklerin başka işler çevirdiği ortaya çıktı. Müttefikler Türkiye yerine PKK ile hareket ediyor. Suriye meselesi, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’nun yeniden dizayn edilmesinin ürünüdür.
Ezilen, dışlanan Kürt kardeşlerimize, Türkmen kardeşlerimize hakkaniyetle davranılması için ısrarcı olduk. Suriye’de baskı, zulüm, kan hakim oldu. Suriye dışına çıkan 6 milyon Suriyelinin 4 milyonu ülkemize geldi. Ey Arap Ligi, acaba siz ne kadar Suriyeliyi kabul ettiniz? Siz Suriye’yi Arap Ligi’nden çıkardınız, şimdi de Türkiye’ye hakaret etmek için Suriye’yi almak gibi bir projeyi hayata sokmaya çalışıyorsunuz. Suriye’den gelen 4 milyon mülteci var. Arap Birliği’nin bir kuruş desteği var mı, AB 6 milyar Euro sözü verdi. Bizim yaptığımız harcama 40 milyar Euro’yu aştı.
DEAŞ‘ı proje olarak geliştiren, maddi olarak destekleyen, fiilen yönlendiren ülkeler bugün karşımıza güya en büyük DEAŞ düşmanı görüntüsüyle çıkıyor. Halbuki biz bu konuda kimin ne rolü oynadığını gayet iyi biliyoruz. Fırat Kalkanı Harekatı’nda 3 bin teröristi etkisiz hale getirerek DEAŞ balonunu söndürdük.
Müttefikler, PKK/YPG ile hareket etmeyi tercih ettiler. DEAŞ, Fransa‘da eylem yaptığında biz oradaydık. Ama DEAŞ Türkiye’de eylem yapınca kimse yanımızda yoktu. Avrupa’da, Amerika’da yazılan senaryoya ya razı olacak, kasap bıçağına boynumuzu uzatacaktık ya da mücadele edecektik. Türkiye’nin ve Türk milletinin mazisinde teslim olma seçeneği asla olmamıştır. Biz de yapmamız gerekeni yaptık. Milletimizle birlikte mücadele bayrağını yükselttik. ‘Ya istiklal ya ölüm’ diyerek devletini kurmuş bir millete başka türlüsü zaten yakışmazdı. Meselenin DEAŞ değil, hele PKK hiç değil sadece bölgemize yönelik bir projeyi hayata geçirme olduğu çok açık.
Barış Pınarı Harekatı’nı yürütüyoruz. Dirençle hatta saldırıyla karşı karşıyayız. Türk ordusunun bu kadar süratle mesafe almasını beklemiyorlardı. Baktılar ki hesap tersine döndü, bunun üzerine şimdi aramaya başladılar. Bazı liderler harekatı durdurmak için arıyor. Hayatını kaybeden 20 vatandaşımız için başsağlığı, yaralanan 170 vatandaşımız için geçmiş olsun dileklerini iletmek üzere kimse aramadı. Bunları iyi tanıyın, bunlara hiç güvenmeyin. Bunlara güvenilmez.
Ey Batı, ey Arap Ligi, ey azıcık da olsa ahlak ve vicdan sahibi tüm ülkeler, hepinize sesleniyorum, bu devran elbet dönecek.Yarın, öbür gün bizimle aynı durumda kalacaksınız. O zaman birileri de sizin karşınıza teröre destek için çıkacak. Bu dünya etme bulma dünyasıdır. Bakalım o kara gün geldiğinde siz ne yapacaksınız, teröristlere destek çıkmaya devam edecek misiniz? NATO üyesi ülkelere sesleniyorum; gelin bu mücadelede Türkiye’nin yanında yer alın. PKK/YPG’ye her türlü silah desteği veriliyor. Bunların durumu deve kuşu gibi, her şey meydanda saklayamıyorlar.
Türkiye’nin tarihinin hiçbir döneminde sivil katliamı yapmamıştır ve yapmaz. Bizim inancımız, kültürümüz, ahlakımız buna izin vermez. Suriye konusunda utanmadan, sıkılmadan bizi sivil katliamı ile itham edenlere şunu diyorum; Suriye’de Türkiye’nin ayak basmadığı yerlere bakın. Sivil katliamı görmek istiyorsanız Müslümanların sokaklarda öldürüldüğü Filistin’e bakın. Sivil katliamı görmek istiyorsanız aynanın karşısına geçin tarih boyunca elinize bulaşmış masum kanlarına bakın. Dünyada bu kadar terörle mücadele operasyonu yapıp, Türkiye kadar temiz iş çıkaran ülke yoktur. Şu ana kadar bin 220 kilometre kare alanı terörden temizledik. 30-35 kilometreye ulaşana kadar durmak yok.
Teröristleri makamlarında ağırlayanlar bunun utancını ömür boyu taşıyacaklardır. Bunu yüzlerine de söylüyorum. Teröristlerle bizim aramızda arabuluculuk yapmak isteyenler var. Siz bir devletin teröristlerle masaya oturduğunu nerede gördünüz.
Cezaevlerindeki DEAŞ’lıları bırakmaya başladılar. PKK/YPG’lilerle birlikte DEAŞ’lıları da etkisiz hale getireceğiz. Biz, ülkemizi hedef almaya kalkacak DEAŞ’lıları bir şekilde tepeleriz. Gerisini bunların yöneleceği diğer yerlerin yöneticileri düşünsün.
Barış Pınarı Harekatı, Münbiç’ten Irak sınırına kadar sürecek. Bu konuda hiçbir istisnamız yok. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir terör örgütüyle aynı masaya oturmak yoktur. Bunun için de arabulucu falan aramıyoruz. Tüm teröristler hemen silahlarını, malzemelerini bırakıp belirlediğimiz güvenli bölgeden dışarı çıksınlar. Bu yapıldığında harekat zaten sona ermiş olur.
Ne zaman ki Münbiç’ten Irak’a kadar 30-35 kilometrelik bir derinlikte alanı kontrol altına aldık, o zaman operasyon sona erer.
Suriye konusunu görüşmek üzere ülkemize gelecek veya bizi arayacak olan herkes Türkiye’nin bu makul yaklaşımını hazırlıklarını yapmalıdır. Aksi takdirde beyhude yere zaman harcamış olur.
Şahsıma aileme, bakan arkadaşlarıma vize yasağı koyuyorlar. Yahu bu siyasetten zerre kadar nasibini almış olan insanlara bu yakışır mı? Siyaset duygusallık sanatı değildir, siyaset birinci derecede insan yönetme, ülke yönetme sanatıdır.
Kökü sağlam olan ağacı rüzgar deviremez, hamdolsun biz kökü binlerce yıl ötesine uzanan sapasağlam bir milletiz. Gerekirse yedi düveli karşımıza almak pahasına bu milletin haysiyetini onurunu yere düşürmedik, düşürmeyeceğiz.
Biz NATO’nun 5. Maddesi ve Adana Mutabakatı nedeniyle bu harekatı sürdürüyoruz.
Biz dik durursak, bir ve beraber olursak Allah’ın izniyle kimse bizim sırtımızı yere getiremez. Bu duygularla kahramanca mücadele eden güvenlik güçlerimize, kınalı yavrularımıza başarılar diliyorum. Şu ana kadar 46 şehit veren Suriye Milli Ordusu’nda yer alan kardeşlerimize rabbimden muvaffakiyet diliyorum.
Dünyanın dört bir yanında ülkemizin haklı davasını anlatmak için gayret gösteren her dostumuza şükranlarımı sunuyorum.
Ülkemiz ve şanlı Mehmetçik için dua eden kardeşlerimize teşekkür ediyorum.
Gün kavga etme değil, birlik olma günü olduğunu bildiğimiz için bu konuları tartışmayı ileri bırakıyoruz, bizim niyetimiz de çabamızda milletimizin daha huzurlu, daha güvenli bir geleceğe sahip olmasıdır.
CNNTÜRK
Son yorumlar